top of page

18. Sayfa
Sağlıklı Aile çatısı oluşturmak
Unsere Schwesterseiten / Kardeş Şitelerimiz : https://www.tekvandoakademisi.com/ https://www.risaleinurakademisi.com/
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Nişanlılık öncesi ve sonrasi
Sağlıklı Aile Çatısı oluşturmak
Kişiler kendilerini
daima geliştirmeli...
Bir yerden diploma veya
sertifika alınmış olsa bile,
ilim beşikden
mezara kadardır.
''Ben oldum'' diyen biri
aslında şöyle demiş olur :
Şeytan benim
dümenimde demektir.
İnsan kendini daima
güzel ahlaka doğru
geliştirmeli
ve güzel ahlakı
tamamlamak için
gelen peygamberlerle
daima meşgul olup
o güzel ahlaka
edebe yani
Sünnet-i Seniyeye
yapışmalı.
Evlenince davranışları değişir
veya ben değiştiririm mantığı ile
evlenmek veya evlendirmek
çok yanlış bir başlangıç olur.
Çünkü kişi istemediği müddetçe
kimse kimseyi değiştiremez.
Allah isterse hariç.
Değişecekse
çok ciddi ve çok ilmi bir
müfredat çerçevesinde
düzenli ve planlı
bir program
dahilinde olmalıdır.
Değişirse de çok
seneler sürecektir.
Onun için çoook
sabırlı olunmalıdır...
Evlenmeden önce
bir kişiyle değil
evlendiğim kişinin
ailesi ile de
evlenildiğini
önceden iyi bilmeli.
Ve zamanla ailesinden
zorla soğutmaya uğraşmak
çok sıkıntılar getirecektir.
Narsizim gibi şeyler
ileride oluşmasın diye
karşımdakinden
ne gibi beklentilerim var
maddi, manevi
fizyolojik, psikolojik
beklentilerim nelerdir...
Bunları kişi
nişanlanmadan önce
kendisi için belirlemeli
ve sonra evlilik niyetiyle
ilk görüşmede dile getirmelidir...
Yeni kurulacak bir yuvada
bir şeyler yürümediğinde
önce kişi kendisi
maddi ve manevi
özel terapiye başvurmalı
mesafe katettikten sonra
çiftler terapisi olmalı.
Maddi terapi;
Doktorlar, Psikologlar,
Aile Eğitimi Danışmanları
ile evvela ferdi yapılmalı.
Manevi terapi;
Erkan-ı İmaniye’ye
çok hakim ve
Akaidi İslamiye’de
mütehassis hocalar ve
çok dindar rehber
pedagoglarla olmalıdır.
Nisanlanmadan önce :
Nerede yaşayacağız,
nasıl yaşayacağız.
Ailenin finans durumunu
beraber nasıl karşılamayı
düşünüyoruz ?
Kimin ne kadar çalışacağı,
nerede çalışacağı
önceden konuşulmalı.
Aile kurarken önceki
ilişkilerin bir faydası
olmayacağından
anlatılmaması
anlatılmasından
daha doğru olur.
Çocuğun ne zaman
ve kadar olacağı önceden
belirlemek faydalı olabilir.
Her bireyin
özel alanı ve sınırları,
kırmızı çizgileri
önceden belirlenmeli.
Aşırı nefsani
arzulardan ve masrafli
isteklerden kaçınmalı.
Mesela varsa erkeklerin
hafta da bir halısaha
spor tutkusu
önceden konuşulmalı
veya altı ayda bir çarşıda
eski kız arkadaşlarla gezme
alışveriş tutkusu
önceden konuşulmalı.
Mit nedir ?
Mit = Doğru olmayan
fakat doğruymuş gibi
zannedilen nişanlılık
dönemindeki hallerdir.
Mitlerden bazı örnekler :
Bir kişi :
Evlenince değişir ...
Kayınvalidene
hemen anne deme ...
gibi ifadeler,
kişinin kendinin sorunlu
olduğunu gösterir ve
önceki korkulardan
tecrübelerden gelir.
Gelininle veya eşinin
ebeveylerinle daima ciddi ol ...
fazla samimi olma ...
gibi ifadeler söyleyenin
içindeki güvensizlikten gelir.
Bunlar kendi
anne ve babaniz olsalar
bile fazla dinlenilmemeli.
Kimseye fazla güvenme ...
bunu diyen
kendi güveni olmadığı için
etrafa güvensizlik saçar.
Toplumu bozar.
“Yularını sağlam tut kaçmasın"
ifadeleri güvensizlik üretir
ve yular hayvanlarda olur.
Karşındakini
rakip gibi düşman gibi "
aman dikkat et" sanki
haydi savaşa ...
Mücadele haline
girmemek lazımdır.
Ekstra bir çaba ve
kaygıyla tanışmaya,
yaşamaya başlamamak lazım.
Doğal ve fıtri olmak yeterlidir.
Ya olduğun gibi görün
ya da göründüğün gibi ol.
Çiftler herşeyi beraber
yapmak zorunda değillerdir.
Her vakit beraber geçirilecek
diye kati bir kural yoktur.
İlişkide acele etmeden,
yavaş yavaş zamanla
hazmederek olur.
Olgunlaşarak,
dürüst bir şekilde
her şeyi yapmaya çalışılmalı.
Nisanlilik döneminde
Aileler :
Eyvah kiz gitti
Eyvah oğlan gitti
aileler dememeli.
Bir evlat daha kazandik
ve mesuliyet artti ve
imkanlar artti diye görmeli.
Nişanlılık döneminde
ne evli ne de bekar gibi
olunduğundan,
bunları bilerek davranmalı
bazen evli bazen bekar
gibi durumlar olabileceğinden
bunalım olabilir.
Daima sabırlı ve
ölçülü olunmalı.
Sınırları,
helal - haramı bilerek
davranmalı.
Sözlülük döneminde
kadınlar, erkekler kadar
herşey de mantık aramazlar.
Kadınlar daha çok hislerle,
duygusal davranırlar.
Mantıktan ziyade
hislere önem verirler.
Bunu erkek bilmeli ve
bazenda mantık aramamalıdır.
Nişanlılık döneminde
Erkekler, kadınlar kadar
bazı şeylerin rengine,
şekline önem vermezler.
Bunu kadın bilmeli ve
farklı his ve duygusal
beklentilere girmemeli.
Tolere etmeden
İdare etmeden
hasıraltı etmeden
İsteklerini kırmadan
dökmeden ifade
etme tarzını bulmalı.
İletişim daima uyumlu olmalı.
Sorun her aile de
olabileceğinden uyumsuzluk
olduğunda aile dışı birini
veya birilerini önceden ortak
belirlemeli ve vereceği
kararlara da saygılı olmalı.
Bu kişi
maddi - manevi donanımlı
ve çoluk - çocuk sahibi,
en güzeli gelin - damat sahibi
veya çok tecrübeli olmalıdır ....
Eyvah kızımız gitti
bir sürü iş yaptıracaklar
sıkıntı çekecek yerine
kızda bizim erkek de bizim,
bizim işimize
kimse karışamaz veya
bu çocuğun seçtiği kişi
ailemize uyacak mı gibi
kaygılar yanlışlıklar olmamalı.
Benim beğendiğimi
beğenmiyorsa ...
beni sevmiyor ...
beraber yaşayamayız
demek değildir.
Tartışmak ...
kötü bir değil.
Hele Dünyanın sonu hiç değil.
Bir şeylerin yerine oturmaya
başladığının göstergesidir.
Karşı tarafı tekrar
tanımak için yeni
bir fırsat demelidir.
Nişanlandığımda
gelin gibi mi?
anne gibi mi?
yoksa eş gibi mi davranılmalı ?
Bu gibi düşüncelere gerek yok.
Anne olunduğu dönemde
anne gibi,
ev hanımı döneminde
ev hanımı gibi
gelinse de gelin kalmalı.
Velilerin tavırlarının
gelin veya damat adayı
hiç umurunda değilmiş gibi
veya tamamen sahiplenmek
gibi olmak veliler için
çok tehlikeli olabilir.
Nişanlılık dönemi,
ergenlik dönemi gibi
bir şeylerin yerine
oturma dönemidir.
Bu dönem de çok
hassas davranılmalıdır.
Gerekli zamanı,
müstakbel eşler
birbirlerine tanımalı
çünkü iki tarafın konumunu
bulma dönemidir.
Nişanlılık döneminde
Fazla hesap sorma olmamalı.
Neredesin ne zaman çıkıyorsun
kiminle buluşuyorsun gibi
krizlere girmemeli.
Kıskançlık dönemi
kriz dönemi olup
emri vakiler çoğalır.
Beni baban gibi
yapmaya çalışmaya kalkışma...
Beni annen gibi
yapmaya çalışmaya kalkışma...
gibi ifadeleri kullandırmaya
sebep olunmamali.
Kadınların,
erkeklerin cep telefonunu,
sosyal medyasını
kurcalaması özgüven
gelişimini tam bitirememiş
olduğunun göstergesidir.
Karşı tarafı daima kontrol
altında tutma ihtiyacı
hissetme de aynısıdır ...
Arkadaşlardan dolayı
Nişanlımın, eşimin ihmal
edildiğini düşünme fikri
çok yanlış.
Çünkü senden önce de
o kişi bir bireydi ve o bireyin
senden öncede dostları vardı.
Ben yanlızlığımı eskiden
ailem ile gideriyordum
Şimdi yanlızlığımı sen gider gibi
beklentilere girmek de
çok yanlış.
Dindar kadınlar
evli olsalar bile
eşleriyle değil,
vakıfdaki diğer
dindar kadınlar ile
dini imani yönden
daha çok beraber olup
vakti geçirmeliler.
Daima her şey
kocalarıyla beraber
olmak zorunda değiller.
Dindar erkekler
evli olsalar bile
diger dindar erkekler ile
dini imani yönden
daha çok beraber olup
vakti gecirmeliler.
Daima her zaman
Hanimlari ile beraber
olmak zorunda değiller.
Bunu dindar aileler
artık çabuk kavramalılar.
Dedikodu
çay partisi
ehli keyif yapmak için değil.
Beraber iman hakikatleri
okumak için ve kendilerini
geliştirmek için
dava arkadaşları ile
her gün hemcinsleriyle
bir araya gelmeye
ilmi gayret edilmeli.
En azından
her iki günde bir
aile fertleri
eş cinsleriyle
en azından
her iki üç günde bir
ilim irfan faaliyetinde
bulunmalilar.
Yoksa o aile ileride
yıkılmaya mahkumdur.
Arkadaşların için
bizi ihmal ediyorsun dense bile
dünyanın sonu değil...
hayat degişti ... değişiyor...
herhalde her şey
eskisi gibi olmayacak.
Evlendikten sonra
değişti gibi
ifadeler veya onu teselli
etmekten bıktım
onu motive
etmekten yoruldum.
Ailesine önem veriyor
beni, bizi ihmal ediyor gibi
düşünceler veya
ben, annesi veya babası
olmak istemiyorum
eş olmak istiyorum.
Herşeyi ailesine
danışıyor gibi ifadelerde
şeytanın etkisi vardir.
“Yeni davranışlar” diye ifadeler,
cidden evlenince mi
böyle oldu yoksa
sen mi yeni fark ettin ?
Veya öyle olmasına
sen ne kadar
katkıda bulundun ?
gibi sucu daima
kendinde aramalı.
Şeytan daima sucu
karşındakinde aratır .
Kişiler daima sucu
kendinde aramalı ve
kendini düzeltmeli.
Düzelttiginde uzun zaman
sonra bakacaktir ki
eşimde değişmiş.
Ben kendimi
değiştirdikten sonra
zamanla karsındakinde
değişim daima
yavaş yavaş olur.
Sabırli olmalı.
Biraz daha müsamahalı
olmaya gayret et.
Karşındakini,
kişiliğini degiştirmeye
kalkışma,
kendisi gerçekten
istemezse değişmeyecektir
ve sen kendin yorulursun.
Sen hastasın
sen git değiş veya
tedavi ol gibi ifadelerle
kimse değişmez.
Herkes kendini
değiştirmeyle başlamalı.
İki kişi
tüm çocukluğundaki
eksiklikleriyle
bir araya geliyor.
Herşeyi ile mükemmel
biri değil karşındaki.
Sende öyle.
Birlikte halletmemiz
gereken şeyler var demeli.
Çocukluk dönemindeki
eksiklikleri,
yükledikleri sorunlarını
yeni aileye
getirileceği kaçınılmazdır.
Nişanlılık döneminde
elin kızı, elin oğlu gibi ifadeler,
yaklaşımlar çok yanlışdır.
Yeni ilişkilerde
önceki hayattan ailevi,
özel veya sülale ile ilgili şeylerin
herşeyini tafsilatlı baştan
anlatmamalı yoksa ileri de
kıyaslamalar,
damatları veya gelinleri
yarıştırmalar başlar.
Evlenildiğinde
anne - baba ile
daima olmak,
onları her işe karıştırmak,
tek başıma senin karşında
zayıf hissettigimden,
kendimi eksik hissettiğimden
anne - babamı içine katma
arzusu oluşturuyorum demektir.
Çocuğumuzun
evine girerken
sadece çocuğunuzun
evine değil,
çocuğunuzun ve eşininde
evine gidildiği
bilincinde olmalı.
Anne - babalar
evlatlarının evine giderken
haber verme değil
müsade istemeyi öğrenmeli.
Orada da ayrı bir sınır
var olduğunu bilmeli.
Düğünün şekli
ille de böyle olacak
diye tutturmamalı.
Toz pembe hayallerimi
gerçekleştirmek için mi
evleniyorum sorusu
düşünülmeli…
Annesinin aşırı koruması
altında büyüyen bir erkek
annesi gibi bir davranış
şekli gördüğünde
etkilenebiliyor.
Çünkü beyin
aşina olduğu şeylerle
daha çabuk bağ kurar.
Babasının aşırı koruması
altında büyüyen bir kadın
babası gibi bir davranış
şekli gördüğünde
etkilenebiliyor.
Çünkü beyin aşina olduğu ş
eylerle daha çabuk bağ kurar.
Sadece duygusal beyin yok
mantıksal yönüde var.
İnsanın üst beyni
olduğu gibi
alt beynide var.
Nişanlılık döneminde
tüm mevsimleri yaşamalı
en az bir - iki sene geçirmeli.
Aşk - Mantık düzeni
nasıl olmalı sorusuna
İkiside olmalı.
Fakat
Aşk zamanla söner
yerine başka duygular
gelir bu doğaldır.
Mesela
Aşk zamanla
sevgiye dönüşür.
Onun için aşıkken
evlenmeyin derler.
Yeni tanışıldığında
Fazla hissi davranıldığında
Zihnimdeki kıyafeti
karşımdakine giydirdiğimden
zamanında aslını
görememiş olabilirim.
Kafaya bir şeyi durmadan
takan kişiye
“takma kafaya” demek
ölümle eş değer olmasa da
yaralamak gibi dir.
Kafaya takılan şeyin
yüzünü veya şeklini
degiştirmeli.
Korku bazlı yaklaşımlar da
çevre baz alınır.
Çünkü kendimizin
farkında değiliz.
Geçmişin, yarım
kalmışlarını oradan
- buradan çevremden takviyeye
çalışmak ne kadar
doğru diye düşünmeyi
ihmal etmemeli.
İnsanın gözüne
soka soka medyada ki
çağrışımlara etkilenip,
kişileri, kendilerini birileriyle
yarıştırma hastalığı olabiliyor
ama olmamalı.
Değer verme
maddiyatla ilgili değildir.
Bileziğin ayarı, şekli,
değeri ifade etmez.
Aileler işin içine girmeden
ve sonradan
yorum dahi yapmadan
gelin damat
beraber karar vermeli
ne kadar bilezik ...
Eşler
ailelerinden ayrışamazsa
sorunlar olabiliyor.
Fakat ses yükseltmek
hakaret değildir.
Mobilyaları biz alsak bile
o mobilyalar benim oğlumun
değil aynı zamanda
geliniminde ...
Eşi ile geçinemeyenler
çocuklarına tutkun,
bağımlı oluyorlar.
Sorun olduğunda
İlk yardım
çantasını hazırlamalıç
Sorunlarımız olursa
nasıl çözümlemeliyiz diye
önceden belirlemeli.
Çok önemli…
İki tarafın
olduğunu bilmeli
sonuç bizim istediğimiz
gibi olmazsa bile
bu sevmediğinin işareti de
değildir.
Hasan Karasan
Not : Google ' e
Vav tv / aile çatısı
yazarsaniz buna benzer
ek bilgilerde alabilirsiniz





bottom of page