top of page

اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ
Eûzü billahi mineş şeytânir racîm
Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım.
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
Bismillahirrahmanirrahîm
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla başlarım
So wie alle gläubigen Menschen
mit ''Eğuzu - Besmele'' zu
ihren Taten beginnen,
haben wir auch zu unserem Thema
mit einem „Besmele“. angefangen.
Aber
Warum beginnen Gläubige
immer mit einem
„Bismillah“ ?
Sogar viele Mudschaddids
(Islambeauftragte für die
jeweiligen Jahrhundert),
haben um der Besmele willen,
all ihre Schriften
(Koraninterpretationen),
mit einem Buchstaben „B“
begonnen.
Um ein Beispiel zu nennen :
Mevlana Celaleddin-i
Rumi (R.A.), der
auf Persisch geschrieben
Koraninterpretation :
Mesnevi-i Şerif,
begann er mit „Bisch New
= Hör zu, mein Kind“
mit dem Buchstaben „B“.
Başka bir örnek
daha vermek gerekirse,
Bediüzzaman Said Nursi
Hazretleri (R.A.) osmanlı
dilinde yazdığı Kur`an Tefsiri
Risale-i Nur'a bir Besmele ile
ve ''Birinci Söz'' diye başlık atıp
o da bir ''B'' Harfi ile başlamıştır.
Hatta ilk cümlesine bile,
bir ''B'' Harfi ile başlamış
''Bismillah her hayrın başıdır''
demekle de kalmamış, ...
''Biz dahi basta ona başlarız''.
''Bil ey nefsim'' diyerek de
bir B-Harfi-Resonansı yaparak,
ikinci ve üçüncü cümlesini
kurmuştur.
Peki, neden ''Besmele''
ve neden ''B'' Harfi ?
Çünkü,
şu kainatın yaratıcısı
Cenab-ı Hak (Allah)
ezeli ve ebedi hitabı olan
yüce kitabımız
Kur´an-ı Kerimine bir
''Bemele'' ve bir B-Harfi
ile başladığı içindir.
Tüm islami ilimlerde
edep olarak uygulanan
ve bir gelenek olan
evvela Allah'ın kelamı
sonra da Efendimizin
Hadis-i Şerifleri ile
başlayarak o edebe
riayet etmek istiyoruz.
Şöyle bir başlık ile
işimize başlıyalım diyoruz :
YARATILIŞ VE FITRAT
BOZULMAMALI. Yani :
ERKEKLER, ERKEK KALMALI
KADINLAR DA, KADIN KALMALI.
Yüce kitabımız
Kur´an-ı Kerimdeki
Rum Sûresinin
21. Âyet-i Celilsi ile
başlayacagiz insaAllah
(Âyet-i Kerîme)
SEVMEK BU KADAR GÜZELKEN*
“Sükûn'a ermeniz için
size kendinizden
zevceler yaratması
ve aranıza sevgi ve
merhamet koyması
onun kudretinin
delillerindendir.
Şüphesiz ki
bunda düşünen topluluklar
için ibretler vardır.”
(Rum Sûresi 21. Âyet-i Kerîme)
Bu Âyet-i Kerîme
evlilik hakkında çok kıymetli
bilgiler sunuyor bize.
Allah (c.c) evlilikten maksadın
sükûna ermek olduğunu
bildiriyor.
Peki, sükûn nedir ?
Alimler “sükûn” kelimesini
“rahatlamak, dinlenmek,
durulmak, kaynaşmak,
huzura kavuşmak” gibi
karşılıklarla açıklamıştır.
Rabb'imiz, kadın ve erkeği,
birbirlerinde dinlenmeleri,
durulmaları ve birbirleri ile
rahatlamaları için
çifler halinde
yarattığını açıklıyor.
Bekârlar bana çok soruyor :
“Eş seçerken
neye dikkat edelim?".
İşte âyetle yol gösterilmiş.
Evi, maaşı, tahsili,
boyu-bosu güzelliği değil,
öncelikle dikkat edilecek şey :
Bu kişi benim sükûna
ereceğim kişi midir ?
Hayatın telaşı
ve yorgunluğu içinde
gönlümü ve bedenimi
dinlendireceğim kişi
olabilir mi?
İlk bakılacak olan şey
bu olmalı, değil mi ?
(Hadîs-i Şerif)
ERKEKLEŞME HAREKETİ VE ZARARLARI*
Allah Resûl'ü bir
Hadîs-i Şerifinde
şöyle buyurmuştur :
“Kadınlaşan erkeklere ve
erkekleşen kadınlara
la'net olsun.”.
Sevgili Peygamber'imiz
"Rahmet Peygamberi"dir.
Çok az lanet etmiştir.
Onun bir şeye lanet etmesi,
o şeyin çok kötü
olduğunu gösterir.
Kadın erkekleştiğinde
veya erkek kadınlaştığında
Allah'ın yarattığı düzen
bozulur.
( Tefsir : Risale-i Nur )
HER ŞEY ZIDDIYLA BiLİNİR
"Herşey zıddıyla bilinir."
Meselâ,
karanlık olmazsa
ışık bilinmez,
lezzetsiz kalır.
Soğuk olmazsa
hararet anlaşılmaz,
zevksiz kalır.
Açlık olmazsa
yemek
lezzet vermez.
Mide harareti olmazsa,
su içmesi zevk vermez.
İllet olmazsa âfiyet zevksizdir.
Maraz olmazsa sıhhat lezzetsizdir.
Madem Fâtır-ı Hakîm
insana her çeşit ihsanını
ihsas etmek ve
herbir nevi nimetini tattırmak
ve insanı daima şükre
sevk etmek istediğini,
şu kâinatta çeşit çeşit,
hadsiz envâ-ı nimeti tadacak,
tanıyacak derecede,
gayet çok cihazatla
insanı teçhiz etmesi
gösteriyor ki,
elbette sıhhat ve âfiyeti
verdiği gibi,
hastalıkları, illetleri,
dertleri de verecektir.
HER ŞEY ZIDDIYLA BiLİNİR*
"Herşey zıddıyla bilinir."
Kadın-erkek arasındaki
çekiciliği sağlayan şey de zıtlıktır.
Yaratılan her şey
zıddı ile kaimdir.
Güçler, karşı güçlerle
eşleşip bütünleşirler :
Ateş- su, gök-yer,
siyah-beyaz,
nefes almak-nefes vermek,
itmek-çekmek,
kadın-erkek...
(ila ahir)
Kadın ve erkek
birbirlerine pek
çok yönden zıt yaratılmıştır.
İki cinsi birbirine çeken
şey de bu zıtlıktır.
Bedenen ve ruhen
kadın yumuşak yaratılmış,
erkek sert...
Her iki cins,
kendilerine has bir takım
meziyetlerle doğar :
Kadının mayasında şefkat
ve teslimiyet vardır ;
erkekte liderlik,
güç ve iddia.....
Güce karşı teslimiyet,
iddiaya karşı şefkat
birbirini tamamlar.
Yaratılışın aksine
fıtratı,
değiştirmeye zorlayarak,
mutlu olmak diye
bir şey yoktur.
Modern hayatın
en vahim hastalığı,
bu zıtlığın bozulmaya
çalışılmasından dolayı
kadın ve erkeğin birbirine
benzemeye başlamasıdır.
FEMINIZM / FEMOLAR /
FEMO KADINLAR*
Feminizm,
Avrupa'da
insan yerine konmayan
kadınları korumak için
iyi niyetle başlayan
bir hareket iken,
bugün gelinen noktada
eşitlik adına kadını
erkekleştiren,
erkeği kadınlaştıran,
fitrata karşı bir harekete
dönüşmüştür.
İki cinsi tek cins hâline
getirme çalışmaları,
kadınların erkek pantolonları
giymeleri ile hız kazanmış,
"üniseks" denilen
cinsiyetsiz elbiseler ile
ortak kıyafetler
giyilmeye başlanmış
ve kadın-erkek birbirine
rakip hâline getirilerek
yarışa sokulmuştur.
Feminizm
duyguda kadın,
davranışta erkek diye
yeni bir tip “Femo kadın”
ortaya çıkarmıştır.
Femo kadınlar,
erkek gibi başarı odaklıdır.
Basit bir tartışmayı bile
kaybetmeye dayanamaz,
tartışmacı ve iddiacı oldular.
"Femolar"
( Allahın yattığı tarzdaki
fitratı bozup )
bir kadının sahip olması
gereken nezaketi, zarafeti
ve edayı kaybetmişlerdir.
Farkında olmadan
hem kendileriyle
hem erkeklerle
mücadele hâlindedirler.
Bir türlü sükûna kavuşamazlar.
Hem "Yuvayı yapan dişi kuştur."
Bir millet kadından yıkılır,
ya da kadından yükselir.
ÇOĞU KADINLAR
FEMO KADIN OLMUŞLAR
Bizler
Batıda yarım asırdan fazla
yetişmiş ve yaşamış
eğitimciler olarak
söyle diyoruz :
Müslümanların
ahlak ve değer normları,
son yüz senedir olduğu gibi,
batıya göre değilde,
eskiden olduğu gibi
dünyaya örnek olmuş ve
alemşümül değerlerimize
dönmekle mümkündür.
Çünkü
bizler çok farklıyız.
Kültürümüz çok farklıdır.
Ahlak ve değerlerimiz
çok farklı olduğu gibi
bir çok şeylerimiz
farklıdır.
Sonuç olarak :
Batıda, aile diye
bir şey kalmamıştır.
İnsanlar yanlızlartırılmış.
Boşanma oranları,
kendi tarihlerinde
hiç olmadığı kadar
felaket noktasına gelmiştır.
Mesela
Avrupada,
''Her başarılı bir erkeğin
arkasında
başarılı bir kadın vardır''
derlerdi.
İslamda ise :
''Her başarılı bir erkeğin
arkasında değil
yanında
başarılı bir kadın vardır''.
Malesef bugün
bir çok müslüman aileler,
kızlarını islami esaslardan
tavizler vererek, batıdan gelen
menfi felsefeden etkilenerek,
yanlış eğitmektedir.
Oku kızım,
kendini yetiştir,
kocana kendini ezdirme,
itaat etmek zorunda değilsin,
hayat müşterek,
biri diğerinin işini yapabilir,
kadında çalışır,
para kazanabilir diyerek,
kadınlarda
''kavvam'' olabilir diyerek,
haşa Kur'an'a ve Allah'a
muhalif olmayı,
anne babalar kızlarına
öğretmiş oluyorlar.
Bugün okumak,
sırf paraya ulaşmak,
imkan sahibi olmak,
makam sahibi olmak,
diye algılanıyor.
Halbuki
okumak ve ilimler
Allah'ı ve Kur'an'ı
anlamaya ve yaşamaya
yaramalıdır veya
destek olmalıdır.
İlimler ve eğitimler
daima
imanın güçlenmesinde
kullanılmalıdır.
Malesef ilimler
veya okumak,
sırf paraya ulaşmak ve
imkan sahibi olmak,
diye algılanıyor.
Böylelikle
Nefsani duygular
tahrik ediliyor,
Nefisler şımartılıyor
hatta azdırılıyor.
Burada
nefsiinizi ve bedeninizi
terbiye etmede
hazırladığımız site,
sizlere çok
faydalı olacaktır.
https://risaleinurakademisi.wixsite.com/website-2
İnsanlar,
Allah'a ve Kur'an'a
muhalefet etmede daha
cüretkar olabiliyorlar.
Buda imanda zaafiyet
olduğunu göstermektedir.
Bir çok
sıkıntılarımızın ve
huzursuzluklarımızın
temelinde iman zaafı
yatmaktadır.
Batıdaki menfi
felsefenin etkisiyle
ve dinimize ve imanımıza
kasdi yapılan saldırılarla,
senelerdır imanımız
sarsılmıştır.
Burada
dinimizi ve imanımızı
güçlendirme yönünden
hazırladığımız site,
sizlerlere çok
faydalı olacaktır.
https://risaleinurakademisi.wixsite.com/website-1
İmanın güçlendirilmediği
ve nefislerin şımartıldığı
müddetce, ailelerdeki
huzursuzluklarımız
artacaktır.
Boşanmaların
eskiye nazaran
artmasının nedenleri,
yine eski değerlerimize
bürünmelerimizle
mümkün olacaktır.
Yoksa şu anda
olduğu gibi
nefislerin şımartılmadığı
müddetce ve
ilmi ve eğitimi
İmanın güçlendirilmesinde
ve islamın yaşanmasında
kullanılmadığında,
insanlara ve toplumun en
küçük birimi olan ailelere
huzur gelmiyecektir.
Mesela :
Allah'ın ve
Kur'an'ın ifadesıyle
yaratılış olarak erkeğin
''kavvam'' yaratılışını,
Allah'a ve Kur'an'a
ters olarak yani fıtrata ve
yaratılışa zıt olarak,
dinsiz batıyı
kopyalama suretiyle,
zorla kadınlara yüklemeye
çalışıldığında, kadınlar
güçlenmediği gibi aileleride
paramparça yapmıştır.
Böylelikle kadınlar
güçlenmemiş ailelerin
parçalanmasına sebep
olmuşlardır.
KADININ GÜCÜ*
Kadının gücü
insanlığı doğurup yetiştirmesindedir :
Ve bu yüce görev için de
bütün meziyetlere de sahip olarak yaratılmış.
İnsanları yetiştirmekten daha büyük bir güç olabilir mi ?
Fakat annelik ve ev hanımlığı aşağılanarak,
kadınların bu kutsî vazifesine burun bükülüyor
ve kadına zoraki güçler atfedilerek,
kadın erkekleştirilmeye çalışılıyor.
Kadının gücü şefkat ve teslimiyetindedir:
Kadın şefkat ve teslimiyeti ile
erkeğin yaratılışında var olan
koruma ve kollama arzusunu harekete geçirir.
Kadının gücü yumuşaklığındadır:
erkeğe latif ve nezaketli davrandığında
erkek onun arzularını severek ve isteyerek yapar.
Kadının gücü iletişim yeteneğindedir:
Kadınlar doğuştan halkla ilişkiler
uzmanı olarak yaratılmışlardır.
Kadın iletişim yeteneği sayesinde
hem aileyi hem toplumu
çok güzel yönlendirebilir.
“Kadın güçlenmeli..."
sözlerinin altında bir kışkırtıcılık var :
"Siz kadınlar aciz, zavallı
varlıklarsınız, güçlenmelisiniz.”
mesajı da gayet net okunuyor.
Sizi güçsüz bırakan kim? Tabii ki erkekler...
Güçlendirme ve özgürleştirme kampanyalarıyla,
takma kanatlarla kadınları
zorla uçurmaya çalışıyorlar.
Oysa kadının fıtratında aile olma
ve bağlanma duyguları var.
Kadın uçtuğu zaman değil,
bir erkeğe bağlandığı zaman mutlu olur.
Yaradan öyle yaratmış...
“Ancak erkeklerin yaptıklarını
yaparsan güçlü olursun" diye
erkeklere karşı kadınları kışkırtıyorlar.
Gücü özgür olmakta ve para
kazanmakta zanneden kadınlar,
taşıyabileceklerinden daha
fazla yük almaya başladılar.
Tahsilli, çalışan, güçlü görünen;
fakat yalnız yaşayan ve
mutsuz olan pek çok kadın var.
Erkeğe ihtiyacı yokmuş gibi davranan,
yalnız kaldığında ise bolca gözyaşı döken...
Güçlü, mutsuz ve yalnız kadınlar ordusu...
Ve bu orduya yeni neferler
katmak için uğraşıyorlar.
Genç kızlar,
üniversite sınavına hazırlanırken
aileleri ve öğretmenleri tarafından:
“Okuyun, erkeklere muhtaç olmayın,
evlenip anlaşamazsanız
kocalarınızı kapıya koyarsınız..."
diye motive ediliyorlar.
Bu telkinlerle yetişen genç kızlar
evlendikleri zaman
kendilerinden kaynaklanan sorunlarda
bile çözüm yerine boşanmaya kalkıyorlar.
Fakat para mutluluk getirmiyor.
Allah (c.c) erkekleri, koruma ve
kollama insiyakıyla yaratmış.
Kadın, erkekle güç mücadelesine
girmediği müddetçe,
erkek kadının yanında olur,
onu koruma ihtiyacı duyar.
*Sema Maraşlı – Sevmek Bu Kadar Güzelken – Motto Yayınları – 2020
2020 yılında Motto Yayınlarında yayınlananve Sema Maraşlı hanım efendinin
Sevmek Bu Kadar Güzelken adlı eserindeki bölümler
aşağıda kısa makaleler şeklınde özetlenmiş bir tarzda hizmetinize sunuyoruz.
ERKEKLER
İDARECİ VE KORUYUCUDURLAR*
KADINA OTORİTE YAKIŞIR MI?*
TÜYLERİMİZİ DİKEN DİKEN EDEN EMİR*
DİNDAR FEMİNİST OLUR MU?*
KARI-KOCANIN MUHABBET SAATİ*
İŞTE KAZANAN KADIN AŞKTA KAYBEDİYOR*
MADDİYAT MI MUHABBET Mİ?*
KUR'ÂN VE SÜNNETİ HAKEM YAPMAK*
* Sema Maraşlı – Sevmek Bu Kadar Güzelken – Motto Yayınları – 2020

Home page
0. Sayfa
İlgi uyandırma
Unsere 2 Schwesterseiten : https://www.tekvandoakademisi.com/ https://www.risaleinurakademisi.com
-------------------------------------------------- ---------------------------------------------------------------------------------------------------- -------------------------------------------
Laden Sie die Programmzeiten herunter.
Klicken Sie zumÖffnen auf den Rot Button (Indirin).
Bitte kommen Sie 15 Minuten vor dem Beginn zum Programm. Nur wenn Sie das Programm bis zum Ende anhören möchten,
nur dann besuchen Sie bitte die Seminare. Ansonsten verursachen Sie bitte beim Betreten und Verlassen keine Störungen.
Bevor wir das Programm starten, sollten sie Folgendes im Hinterkopf behalten: Wenn die Dinge, die Sie während des Programms hinzufügen wollen, hätten es unsere Lehrer es bestimmt auf jeden Fall dort hinzugefügt, oder sie haben es nicht dort platziert, weil die Zeit dafür gerade nicht passend ist. Wenn Sie jedoch noch Dinge hinzufügen oder Fragen stellen möchten, Bitte machen Sie sich Notizen und können es an unseren Dozenten über die Informationen im Kontaktbereich mitteilen. Denn der Bildungsfluss soll nicht gestört werden und lediglich Zeit gespart werden. Wir wollen die Zeit nur nutzen, um ausschließlich geschriebene Texte zu verstehen.
Damit wir uns in der nächsten Sendung wieder gemütlich treffen können, wünschen wir uns von den Teilnehmern drei wichtige Dinge, die Sie nach dem Zuhören auch als Ihre drei ganz wichtigen Pflichten interpretieren können:
01 - Wenn Ihnen dieses Programm so gut gefällt und Sie davon profitieren, dass Sie es Ihren Mitmenschen weiterempfehlen möchten,
02 – Wenn du es von nun an zu den Themen zählst, über die du in deinen Freundestreffen sprichst,
03 – Sich selbst verbessern, anstatt Ratschläge zu geben oder neue Ideen einzubringen
Wenn Sie nur zuhören und anwenden, was auf der Website erklärt wird, wird diese Studie ihr Ziel erreicht haben.
----------------------------------------------------------------------------------------------
! ! ! Nun können wiranfangen ! ! !
Bismillahir Rahmanir Rahiym
Unsere
Internet-Seite zeigt,
was Jahre vor der Ehe ,
eine materielle und
spirituelle
Vorbereitungen
notwendig sind ?
... und die verheiratete
Familien beim Beginn
der Problemen
mit ihren Kindern
etwas anders bzw.
besser machen können,
... oder bereits
glückliche Familien noch
glücklicher werden können,
als wären sie mit der
Familie in einem Garten
des Paradieses ?
... so wie in vielen
Themen ihnen kostenlos
geholfen wird.
Speziell
wenn sie über 63 sind,
und das Gefühl haben,
mit den Jüngeren
meisstens unzufrieden sind,
und das Bedürfnis haben
denen immer etwas
beizubringen zu müssen,
werden hier einen
großen Nutzen haben.
Insbesonders Menschen,
die im mittleren und
fortgeschrittenen Alter
sind, verhalten sich so
wie sie, alles verstehen
und wissen würden,
aber wenn das Thema
aktiv zu sein heisst,
heisst es :
Ich bin alt,
oder darüber
sollen die Jüngeren
nachdenken.
Solche Dinge wie
"Meine Beine tun weh"
sind nur Ausreden.
Wie z.B. ein Strauß.
Die junge Menschen
sehen die älteren Menschen,
dass sie nichts tun und
fangen an sie zu kopieren,
oder sie denken,
dass sie etwas tun,
aber es nicht können und
immer im Vordergrund
stehen wollen,
werden lernen,
dass es auch
andere Informationen
gibt wovon sie
viel Nutzen haben
werden.
Leider wenn das Thema,
etwas neues lernen ist,
heisst es :
"aus dem Lernalter
bin ich raus",
und drücken ihre Faulheit
mit "ich weiß so viel,
wie ich brauche" .
Fertig aus.
und sie denken, dass
sie schon alles wissen,
somit den jungen Menschen
insbesonders
ihre eigenen Kinder,
vorlebend die
Faulheit beibringen.
.
und verursachen als
falsches Beispiel, dass
es in der Gesellschaft
vorlebend faule junge
Menschen entstehen.
oder jetzt ist kein
Bedarf für Weiterbildung
weil es noch keinen Kinder gibt
oder Kinder noch zu
klein sind
und merken es
wartend nicht, dass
Familientragödien
auf sie warten.
oder die Kinder pupertieren
noch nicht oder sind noch nicht
zu einen Jugendlichen
ausgewachsen. Die
Eltern die die Zukunft
nicht sehen können
welche
Familientragödien
auf sie warten,
sollten sehr gut und
sorgfältig diese Zeilen lesen.
Darüber hinaus mit den
Hochzeitsvorbereitungen
vor einigen Jahren
loszulegen zu können,
oder wenn Sie verheiratet
sind und Probleme haben,
bitten wir sie alles mit Vorsicht
zu lesen, damit sie keine
Familientragödien
erleben sollen.
Insbesonders
die seit Jahren
in den Medien bzw.
im Fernsehen die
Familientragödien
angesehen haben,
und immer gesagt haben,
dass das
bei denen nicht
vorkomme wird.
Gerade für solche Menschen
wird es sehr nützlich sein.
Nämlich
es sind ja genau
diese Menschen,
die die Medien mit ihren
Geschichten mit solchen
Familientragödien befüllen.
Leider wird vorher
die Familienbildung
nicht ernst genommen
und keine Maßnahmen
richtig ergriffen.
Menschen, die
in den Krankenhäusern
oder in Gefängnissen oder
auf dem Friedhöfen liegen,
sind meistens genau
diese Menschen,
die mit sehr sehr
ernst zu nehmende
Familien-Ausbildung
nicht rechzeitig begonnen
haben oder keine gute
Erziehung genossen
haben.
Alle die vom
solchen negativen
Familien-Katastrophen
ausgesetzt bleiben möchten,
können ihre Zertifikat für
die Heiratsbefähigung bei
uns kostenlos erwerben.
Wenn Sie sehr schlau sind,
und täglich Zeit haben
unsere Seminare zu
besuchen und bereit sind
täglich dafür zu arbeiten,
kann die Ausbildung
auf drei Monaten
beschleunigt werden.
Aber wenn Sie
wenig Zeit haben und
einmal pro Woche an
unsere Seminare
teilnehmen werden,
werden es mindestens drei
Jahre notwendig sein.
Ihren Zertifikat für die
Heiratsbefähigung,
und die ganze Ausbildung
können sie bei uns
kostenlos erweben.
Aber bevor wir mit der
Ausbildung beginnen,
möchten wir ihnen
sehr wichtige und sehr
nützliche Informationen
über unsere Web-Seite erklären.
1. Evvela :
Unsere Website
zur Familienausbildung
ist eine dynamische Seite.
Also jeden Tag
erneuert oder verändert wird.
2. Saniyen :
Es wird nicht nur nach
wissenschaftlichen Arbeiten
in westlichen Schulen bzw.
an Universitäten gelehrt,
sondern heute selbst
in Europa und in Asien
mit Erfolg bei Familien
praktizierte und
bewährte Methoden
beigebracht.
3. Salisen :
Wenn bei diesen
erfolgreichen Familien
neue Probleme auftauchen,
wird dieses Problem
mit ihren Lösungen
sofort auf die Website
übertragen und
bei den Seminaren
auch sofort thematisiert.
( dynamische Web-Seite )
Antworten,
die speziel nur für diese
Familie geeignet sind
und auch anwendbare
Lösungen genau nur
für diese Familie
auch notwendig sind,
werden täglich speziell
gemeinsam erörtert.
Diese funktioniert nur,
weil diese Familien
sich immer erneuern und
sich immer weiter entwickeln,
in dem sie regelmäßig
Büchern lesen und
immer am
wissenschaftlich
arbeiten sind.
(dynamische Website )
( dynamische Familie )
4. Rabian :
Es wird immer an
Universitäten in der Türkei
oder in anderen
muslimischen Staaten,
immer mit den
Übersetzungen von
westlichen Werken
gearbeitet.
Werke zu unserer
islamischen Kultur
und unsere Traditionen
sind leider begrenzt.
Daher ist unsere
Ausbildung ist für
unterschiedlichen
Multi-Kulturellen
oder islamischen
Gesellschaften lebende
Menschen konzipiert.
Wir achten darauf,
ob die Lehrinhalte,
die im fremden Ländern
entwickelt sind,
auch für uns eins zu eins
übertragbar sind.
Weil meistens
festgestellt wird,
das es meistens nicht
für Jeden eins zu
eins übertragbar sind.
Wenn sie gerade
aufmerksam die
langen Texte lesen,
werden sie merken,
dass die Anfänge
der Absätze mit
blaue Überschriften
unsere Kultur und Sprache
wiederspiegelt wird,
worauf wir einen besonderen
Wert darauf legen .
5. Hamisen :
Alle Moslems
auch in der Türkei
lebende Familien,
stehen immer
unter Einfluss
negative Philosophie
oder unter Einfluss der
westlichen Kulturen.
Wenn
man westliche
Pädagogen oder
islamische Gelehrte
fragt :
Wann die
„Kindererziehung"
eigentlich beginnt,
werden sie alle die
gleiche Antwort geben.
Die Antwort lautet :
Die „Kindererziehung"
beginnt mindestens
drei Jahre vor der Ehe
6. Sadisen :
Nach dem wir jede
Seite dieser Website
gelesen haben,
stellen sie bitte
mindestens 12 Fragen
zu den jeweiligen Seiten
und senden es bitte
an die Verantwortlichen
bzw. an ihren Partnern.
Ganz Wichtig !
Wir lesen erst die
nächste Seite
wenn die aktelle Seite
vollständig beendet ist.
Dazu gehören u.a. die
Fragen und Antworten
der jew. Seiten.
Erst wenn eine
Arbeit beendet ist,
wenden Sie sich einen
anderen Arbeit zu.
( Koran / Sure
Inschirah / Vers 7 )
7. Sabian :
Lesen Sie zunächst
nur die Schriften
und stellen sie sofort
mindestens 12 Fragen
zu den jew. Seiten und
senden sie uns diese
mind. 12 Fragen.
Am Ende
der Seiten sind
Videos und
Sprachnachrichten,
auf allen Seiten.
Diese werden wir in der
zweiten Runde
gemeinsam anschauen,
hören und bearbeiten.
bottom of page